TÜRK TAKIMI

Bugün dünyada "hakim" güçler ile baş edebilmenin tek yolu, oyunu onların kurallarıyla ve gerektiği şekilde oynamaktır.

Fenerbahçe'nin dünkü şampiyonluğunun ardından "ama takımda tek Türk yoktu" gibi son derece haklı kabul edilebilecek yorumlar yapıldı, yapılmaya devam ediyor.

Elbette gönül tıpkı Olympiacos gibi ilk 5 te 3 Türk oyuncunun olmasını arzu ederdi. Fakat bunu öne süren arkadaşlara şunu hatırlatmalıyım ki, aynı Olympiacos yıllarca Kamerunlu Sofoklis'i Yunan vatandaşı yaparak oynattı.

Karşımızda büyük bütçelerle istediği oyuncuları alabilen, istediği koçlarla çalışabilen, bu şekilde de şampiyonluklar kazanan takımlar var. Eğer onlarla baş etmek istiyorsanız oyunu bu kurallarla oynayacaksınız.

İdealist olmak güzeldir. Fakat günümüz sanayi ve teknoloi toplumunda artık gelirlerin cazibesi, giderlerin büyüklüğünün ve taraftarların (yani müşterilerin - ne yazık ki) yarattığı baskının yardımıyla takımların hareket planlarını etkiliyor.

Barcelona yıllarca kendisini Katalanların milli takımı olarak gördüğü için formasına reklam almamış, ancak forma sponsorlarının önerdiği cazip tekliflere sırtını dönememiştir. İlk yıl üzerine para vererek (tarihteki tek örnektir) UNICEF reklamı almış, sonrasında ise QATAR Airways reklamı taşımaya başlamıştır. Bizzat Barcelona başkanı bundan böyle forma reklamı almamalarının mümkün olmadığını söylemiştir.

Sanırım spor tarihinde bu konudaki tek örnek Atletic Bilbao takımıdır. Tarihleri boyunca formalarına reklam almamışlar, Bask kökenli olmayan hiç bir oyuncuyu takımda oynatmamışlardır. Futbolu takip eden okuyucular hemen "ya Fransız Lizarazu??" diye sorabilirler. Lakin onun da kökeni Bask'tır. Takımın son yıllardaki durumu ise ortadadır.

Diyeceğim odur ki;

Tarih başarıları yazarken, başarıyı elde eden oyuncuların miliyetlerini değil, takımların milliyetlerini yazar.

Ve o tarih, 30 sene sonra Türk takımı Fenerbahçe'nin Euro League şampiyonu olduğunu, Türk takımı Galatasaray'ın UEFA şampiyonu olduğunu yazarken muhtemelen ellerinde Türk bayrağı ile bunu kutlayan Bobby Dixon ve Hagi'nin fotoğraflarını kullanacaktır.

Ulu önder Atatürk de "Ne mutlu Türküm diyene" derken tam olarak bunu kast ediyordu bence.

Tekrar tebrikler Fenerbahçe!