top of page
Ara

RANT DİŞLİSİ

  • Yazarın fotoğrafı: Emre Dölcel
    Emre Dölcel
  • 10 May 2017
  • 2 dakikada okunur

Siyaset nedir?

Sözlük anlamına bakarsanız "devlet işlerini yürütme sanatı" dır.

Özellikle medeni, gelişmiş toplumlarda sözlük anlamına uygun bir yapı söz konusuyken, bizim gibi az gelişmiş ve cahil toplumlarda sözlük anlamından uzaklaşır ve rant elde etme sanatı haline dönüşür siyaset.

Evet, özünde rant vardır.

Milletvekilleri, belediye başkanları, en düşük mevkiden en yüksek mekiye kadar siyasetin içerisindeki herkes rant çarkının bir dişlisidir.

Sen, ben kelle koltukta ülkemiz için bir şeyler yapmaya çalışırken, rant çarkının dişlilerine sıkışmış olanlar, hangi köşesinden tutsam da bu payımı büyütsem diye bakarlar.

"Her devrin adamı" dediğimiz tiplerin toplum içerisinde barınabilmesinin sebebi de bu rant çarkıdır.

Bugün o rant uğruna yaladığı kıçlara ertesi gün fütırsızca tekmeyi basabilirler. Çünkü artık rant başka yere sıçramıştır ve onlar da bu sıçramayı takip eder. Bizimki gibi unutkan, vefasız bir toplumda bulunduğu ortama hemen uyum sağlayan bukalemun gibi yaşamaya devam ederler.

Televizyonlarda gördüğünüz ciğersiz spikerler, programcılar, sözde futbol yorumcuları, haberciler, medyacılar, parti üyeleri, milletvekilleri bu ortamın olmazsa olmalarıdır. Rant dediğimiz sistem, rakip başkana yumruk atsan da seni baş üzerinde tutar. Rant dediğimiz sistem, milyonlarca taraftar senden nefret etse de seni federasyon başkanı koltuğuna yapıştırır. Rant dediğimiz sistem, dün el etek öptüğün Fettulah'a bugün küfrettiğinde "helaaall" dedirtir. Rant dediğimiz sistem, vatanını ne kadar sevdiğine değil, kaç paraya, kiminle, hangi işi bağladığına bakar.

İşte bu yüzdendir ki, bugün tarihçiyim kisvesi altında ortalıkta gezinen, ciğeri beş para etmez insan müsveddeleri televizyonlara çıkıp Atatürk'e hakaret etme cesaretini gösterebilir.

Çünkü rant dediğimiz sistem, mevcut Cumhurbaşkanına "gıdı gıdı" yazdığında hakaret kabul edip seni içeri tıktırırken, Atatürk'e hakareti marifet saydırır.

Gel gelelim, rant denilen sistemin en büyük korkusu "halk" tır. Yani cehaletinden beslendiği, sistemin parçası yapıp kullandığı o halktan korkar en çok.

"Ya uyanırsa", "ya benimle işi kalmazsa artık", "ya bilinçlenirse" gibi korkuları vardır rant çarkının dişlilerinin. Çünkü bu saydığım sorular, endişeler, o dişlilerin arasına sokulmuş birer levyedir. O levye o dişlilerin arasına girdiği an, çarkın durması, motorun yanması kaçınılmazdır.

Aylardır bu yüzden "uyumayın" diye yırtınıyorum!

CHP si, MHP si, AKP si, Yıldırm'ı, Demirören'i, Erdoğan'ı, Kılıçdaroğlu'su, Özbek'i, Yeşilyurt'u, Akar'ı, Bahçeli'si hep bu çarkın dişlileridir. O çarkı kimin döndürdüğüne bakın. Çarkın içindeki dişlilere değil.

Atatürk bir çarktan, bir dişliden çok daha fazlasıdır bu ülke, bu halk için. Farkında olunsa da olunmasa da... İşte bu yüzden kıçı kırık tarihçi müsveddelerinin beyhude çabaları yeterli değildir. Siz uyanık olursanız asla da yeterli olmayacaktır.

Marifet, bu meczuplara sinirlenip, salya saçarak saldırmakta değil, karşılarında dimdik durup, uyanık olmaktadır. Bugün bu kıçları yalayanların, yarın bizim kıçlarımızı yalaması uzak bir ihtimal değildir.

Unutmayın,

Unutturmayın,

Uyumayın.

Ve ne olursa olsun,

Kıçınızı kollayın canım kardeşim.


 
 
 

Comments


Tanıtılan Yazılar
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square

© 2016 by Z.E.Dölcel. Proudly created with Wix.com

bottom of page