VATANA İHANET

Bugün Türkiye'nin meselesi Başkanlık değildir.

Türkiye'nin meselesi "terör"dür mesela. Artık neredeyse her hafta onlarca insanımızın canına kast eden, sokakları boşaltan, anne babalara yaşamı zehir eden terördür bu ülkenin meselesi.

"Ekonomi"dir mesele. Dolar 3.79 u görmüş, Euro 4 ü geçmişken, firmalar sapır sapır batarken, AVM ler, alışveriş caddeleri sinek avlarken, kredi ve kart batakları Cumhuriyet tarihinin zirvesini görmüşken, mesele "Ekonomi" dir.

Bu ülkenin meselesi "ayrışma"dır. Eskiden kim türbanlı, kim Kürt, kim çapulcu diye umursamazken, şimdi yan masamıza oturan türbanlıya burun kıvırmak, Atatürkçülere "şerefsiz kemalist" denmesidir asık mesele.

Mesela "dış politika" dır meselesi bu ülkenin. Neredeyse tüm sınır komşularımızla kavgalıyken, bir Rusya ile bir ABD ile uzatmalı sevgili modunda zırt pırt kavga ediyorken, bir Büyükelçi'ye kendi polisimiz suikast düzenlemiş ve adamı öldürmüşken, meselemiz budur.

"Liyakat" en büyük meselesidir ülkemin. Ahmakça darbe teşebbüsünün ardından iktidar milletvekilleri, bakanları dahi "artık liyakat gözetmenin zamanı geldi" diyorken, PKK için hayata geçirdikleri projeyi "kandırdılar bizi" diyerek sonlandıran ve ülkeyi terör batağına saplayan, FETÖ için "yıllarca kandırmışlar, aynı yolda yürüyoruz sanmıştık, bilemedik" diye açık açık itiraf eden bir yapıya bırakın ülke yönetmeyi, market poşetini dahi taşıtmamak gerekirken, bu yapıya ve bu yapıyı yaratan birine bu gücü "layık" görmek, dilinizden düşürmediğiniz "liyakat" prensibine aykırıdır.

Mesele AKP veya Erdoğan meselesi değildir.

Mesele problemlerin önceliklendirilmesi, çözüm yollarının tartışılması, farklı görüş ve inançların ortak paydada buluşması, OHAL ilan edilmesine ve ülke 6 aydır OHAL ile yönetilmesine rağmen artan ölümlerin, terörün sonlandırılmasına yönelik adımların atılmasıdır. Bu ortamda REINA'ya giden, Adliye'ye giden vatandaşlarını koruyamayan bir yapının ülkeyi sandık başına götürme çılgınlığından bir an önce vazgeçme ve aklını başına devşirme meselesidir.

Demokrasi'de herkes fikrini söyleyecek, fikirler tartışılacak ve yapılan seçimlere saygı duyulacak. Lakin sadece tek taraf fikrini paylaşıyor, farklı fikirleri tartışmıyor ve kendi seçimini empoze ediyorsa, orada "demokrasi"den bahsedilemez.

Bir ülkenin rejimini değiştirmek, denizin altından tünel, üstünden köprü geçirmeye benzemez çünkü. İnşaatın mühendisliğinin matematiksel hesapları, risk yönetimi, rejim ve ülke yönetimi mühendisliğinde geçerli değildir.

Apar topar, yangından mal kaçırır gibi hazırlanan maddelere, size anlatılmayan, açıklanmayan, izah edilmeyen ve sadece el kaldırıp "evet" demeyi vatana hizmet addeden insanlar tarafından hazırlanan bir tasarıya, sırf isimler yüzünden "evet" demek vatana ihanettir aslında.

Ve tarih, bu ihaneti affetmeyecektir.