top of page

BİR NEFES KADAR ŞU HAYAT...


Biz abartan bir milletiz vesselam. Bayılırız abartmaya...

Sevinçlerimizi abartırız. Düğünde havaya ateş açanların öldürdükleri insanların sayısı muhtemelen doğal yolla ölenlerden fazladır bu ülkede.

Kederimizi abartırız. Arabesk konserlerinde kendini jiletlemek, cenazelerde kendini yerlerden yerlere atmak ritüelimizdir. Şarkılardan en sevdiğimizdir "Batsın bu dünya"...

Elalemi abartırız. Yıllardır söylerim. Amerikalı'nın White House dediğine bizim "Beyaz Saray" dememiz normaldir.

Yetmez, kendimizi de abartırız. Adalet sarayımız vardır mesela. Monarşi ile alakamız yoktur ama Cumhurbaşkanlığı Sarayı'mız vardır çok şükür.

Dünya futbolunda esamemiz okunmaz, hakemlerimizin performansı yerlerdedir, futbolcularımız top oynamaz ama her biri dünya yıldızıdır, milyon dolarlar alırlar. Avrupa Şampiyonası'ndan elendik, kimse performans, kadro seçimi falan konuşmadı. Varsa yoksa prim. Peki bu düzenin futbol liginin adı ne? "Süper Lig"!

PKK kandırdı, kendilerinin Hoca Efendi dedikleri zibidi kandırdı, gelen kandırdı, giden kandırdı. ne koyduk ismini? "Asrın lideri"!

Ekranda bir tartışma programı. Katılımcılar tartışıyor. Bir profesör, "Cumhurbaşkanı halkı sokağa çağırmamalıydı" diyor. Kendince sebeplerini sayıyor. Hop! Bir reklam arası. Dönüşte moderatör gururla açıklıyor; "kendisi maksadını açan sözler sarf etti, programdan gönderdik". Haa, pardon, programın adını söylemeyi unuttum; "Enine boyuna". Gelgelelim, konuşulacak olanların enini de boyunu da kanal kendisi belirliyor. O anda ekranda ne yazıyor peki? "Meydanlarda demokrasi nöbeti". Ekranda demokrasi nöbeti tutanlar ise karşıt görüşe bu kadar töleranslı olabiliyor ancak.

Abartıyoruz. Külliyen abrtıyoruz kardeşim.

Cumhurbaşkanı "halk isterse idam gelir" diyor. Nasıl gelir, ne şekilde gelir söylemiyor. Devlet "intikam" istemez. İsteyemez. Sen istersin, ben isterim, o ister, bu ister ama devlet isteyemez. Doğasına ve yapısına aykırıdır. Sözlerimizi abartıyoruz.

Türk Milleti muazzam bir iş yaptı. Canı pahasına ülkesini savundu meydanlarda. o halkın meydanlara davet edilmesi doğru muydu, yanlış mıydı tartışma konusudur. Lakin milletin sergilediği duruş takdire şayan ve tarihidir. 248 can gitti bu mücadelede. 248 eve ateş düştü. 248 aile külliyen yandı. Ne yaptık? Hala kornalara basa basa tur atıyoruz. tezahürat yapıyoruz. 80 kişi öldü Havaalanı saldırısında. Ne yaptık? Balonlar uçurduk, bugün bayram dedik 2 gün sonra. Coşkuyu abartıyoruz.

O 80 kişinin vefatından sonra hepi topu 1 gün yas ilan eden hükümet, Suudi Kralı ölünce 3 gün yas ilan etti bu ülkede. Gösterişi abartıyoruz.

Biri beğenmediğimiz bir yorum mu yaptı? Bizimle farklı mı düşündü? Ters bir şey mi söyledi? Anında küfür kafir, tehdit, saldırı, linç... Eleştiriyi abartıyoruz.

Boğaziçi Köprüsü'nün adını Şehitler Köprüsü yaptılar şimdi de...

O köprüde verilen mücadele için bir söz bulamıyorum. Neredeyse tüm görüntüleri seyrettim. Askerler insanları tarıyor, bildiğin katliam yapıyor, tank ile saldırıyor, G3 ile saldırıyor... O halk hiç geri adım atmadı kardeşim. Tek bir kişi geri dönmedi. Yerlerde ölülerinin üzerine bayrak örtüp, Fatihasını okuyup mücadeleye devam etti. Bu nasıl bir inançtır, nasıl bir gözü karalıktır, ancak "Türk olmak" ile açıklanabilir. Hepsine katılıyorum. Lakin köprü adı değiştirmek nasıl bir iştir, nasıl bir boş iştir anlamıyorum. Yaparsın o köprünün hem girişine hem çıkışına her yerden görünecek bir anıt, "15 Temmuz Şehitleri Anıtı" dersin adına da. Yarın Allah korusun başka bir olay olsa orada, yine mi isim değiştireceksin? Vermeyi, sunmayı abartıyoruz.

Ve asıl abartılması gereken şeyleri ise görmezden geliyoruz!

50 bin kişi temizlendi kadrolardan. Hepsi de FETÖ cü. Yıllarca devletin, eminyetin, okulların, ordunun her yerine virüs gibi yayılmışlar.

Peki ya buna göz yumanlar ne olacak?

Bir yorum gelmişti yazılarımdan birine; "sen dostun sana kötülük yapıncaya kadar onun kötü olduğunu anlayabilir miydin?" diye. Bu kadar basitleştirebiliyoruz durumu. Devlet ile kendimizi aynı tutabiliyoruz. Ha bir dostumuz bizi kandırmış, ha bir zibidi Devlet'i kandırmış.. Aynı şey diyoruz.

Çünkü sevgimizi abartıyoruz.

Atatürk'e sevgimizi de abartıyoruz, Galatasaray'a, Fenerbahçe'ye sevgimizi de, Erdoğan'a sevgimizi de...

Aslına bakarsanız....

Dünyamızın büyüklüğünü, bu büyüklüğün koca evren içerisindeki atom parçacığı oranındaki minikliğini ve bizim de bu dünya üzerinde şu anda kapladığımız yeri düşünecek olursanız...

Yaşamayı abartıyoruz bildiğin...

Çok daha basit, çok daha sade olmalı yaşamak.

Bir nefes aldın, bir nefes verdin... Bir sonraki nefesi alamadığında biten bir şey hayat.

Bir nefes kadar basit yani...

Bir nefes kadar yakın, bir nefes kadar uzak hayat.

Abartma canım kardeşim.


Tanıtılan Yazılar
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page