AKLIMDA DELİ SORULAR
Bir kaç sorum olacak;
* Dünyanın en güçlü ordularından birine sahibiz diyordu hükümettekiler 2-3 hafta önce. Dün gece elindeki F-16 lar ile Saray'a füze isabet ettiremeyen, hemen yakınına bombalama yapan, durup dururken bom boş TBMM binasını bombalayan, darbe stratejisini İstanbul ve Ankara , hatta onların da bir kaç semti üzerine inşa eden, Boğaz Köprüsü'nü trafiğe kapatarak darbe yapacağını sanan, 21 yaşındaki çocukları tankın içine oturtup halkın üzerine salan, yine durduk yerde sözde hukümeti devirmek için darbe yapan ama otoyolda 8-9 arabayı ezip rejim değişikliği yapacağını düşünen, höt denilince kendini yere atarak teslim olan, darbe için Cuma akşamı iş çıkış saatini tercih eden, bir kaç tank, 1500 asker, 7-8 rütbeli, 4-5 uçak ve helikopter ile gerçekten darbe yapabileceğini zanneden ve askerlerine "tatbikat var" diye yalan söyleyen ordu mu dünyanın en güçlü ordularından birisi? Böyle strateji özürlü komutanlar mı koruyor bizi? Bunlarla mahallede kukalı saklambaç oynasan ağızlarına sıçarsın be...
* Yaşasın demokrasi diye hönkürüyor Cumhurbaskanı, Başbakan ve İBB... Lakin sokakta sarıklı ve ağızlarindan tekbiri düşürmeyen tipler kutlama yapıyor. Nasıl bir demokrasiden bahsediyoruz?
* Benim bildiğim "Devlet" "Halk" ı korur. Oysa bu "Devlet", "Halk" beni korusun diye yırtınıyor 2 gündür. Darbeyi halk önledi diyor. Fatih Terim de halkın Avrupa Şampiyonası'na yeterince iyi hazırlanmadığını söylemişti. Fazla mesai alacak mı bu durumda "Halk"? Kıyak emeklilik olacak mı bize de? Galibiyet primi alabilecek miyiz? Hayır, sürekli Halk çalışıyor malum, maaşları bunlar alıyor. Bi terslik var.
* İsteyince maşallah 4 parti de kardeş olabiliyormuş. Her gün barış dansı yapin demiyorum elbet ama şu seviyede ilişki kurabilmeniz için tankların köprüden kaçak geçiş yapması şart mıydı?
* Bugünden itibaren herhangi bir toplumsal olayda, bugün kahraman diye apolet taktığınız topluluk, bu apolete güvenerek kendi adaletini sağlamaya kalkmaz mı? Kalkmayacağını garanti edebilir misiniz? 21 yaşında emir kullarını linç etmeye kalkan güruha nasıl bir güç addettiğinizin farkında mısınız?
* Yüzlerce asker göz altına alındı. Dün akşamki kepazelikte kimin kusuru varsa en ağır şekilde cezalandırılsın. Ancak köprüdeki o eri linç eden katili de bulacak mısınız? 2 saat sonra bu darbeyi kimin planladığını buldunuz, o caniyi de bulup cezalandıracak mısınız?
Açıkçası, dün geceden sonra, bu ülkeyi koruyamayan ve halkına muhtaç bir hükümet, askerine sahip çıkamayan ve bildiğin gerizekalı darbeci komutanlar tarafindan komuta edilen bir ordu, şehitler ölmez vatan bölünmez'i dilinden düşürmeyen ancak dün gece 21 yaşındaki çocukları, emir kullarını linç etmeye çalışan bir halk ile sonumuzun hiç de iyi olmadığını düşünüyorum.
Ben bir terör ya da askeri strateji uzmanı değilim. Ancak darbe yapılan bir ülkede mac izler gibi asker-polis-halk çatışmasını naklen tv lerden izledik dün gece. Darbeciler öylesine salaktı ki, internet hiç olmadığı kadar hızlıydı...
Onlarca masum öldü.
Çok şükür dün geceki sözde darbe başarılı olmadı.
Lakin birileri son kalan umutlarımıza çok ağır darbe vurdu, bu gerçek. İşte bu yüzden de hiç olmadığımız kadar uyanık olmalı, dik durmalıyız.
Din elden gidiyor edebiyatı belli bir kesimi besliyor olabilir. İnsanlar camiden bildiri okunmasından, saat başı sela verilmesinden rahatsız olmanızı bambaşka yerlere çekmek istiyor olabilir. Hepsinden önemlisi, bir kısım gruplar artık sonsuz güç ve kudret sahibi olduklarını düşünebilirler.
Ve hatta devletin başındakiler demokrasi çığlığı atarken, hızla "tek adam" yönetimine koşuyor olabilirler...
Vazgeçmeyin. Açın "Nutuk" okuyun. Açın "Gençliğe Hitabe" yi okuyun.
Şimdi sakin olma, aklı selimi kollama zamanı.
Doğacaktır vad ettiği günler Hak'kın Belki yarın, belki yarından da yakın...
