İNSANLAR ÖLÜYOR... İNSANLIK DA...
Bir yazı yazdım 4 gün önce.. "Hepimiz Erdoğan'ız" dedim.
Erdoğan yandaşları, Erdoğan'dan nefret edenler. Her 2 taraf da benden nefret ediyor artık :) Herkes yazıyı kendisine göre yorumlamış ve neler neler yazılmış yazımın altına. Beni AKP li zannedip küfredenler de var, helal olsun diyen de. Erdoğan'ı övmediğimi, aksine eleştirdiğimi doğru anlayıp bana küfredenler de var, helal olsun diyenler de...
Sözün özü, siz ne anlatmak isterseniz isteyin, yazdıklarınız karşınızdakinin anlayabildiği şeyi ifade edebiliyor ancak. Bunun de yegane sebebi algılarımız.
Dün Nice'te korkunç bir terör saldırısı daha oldu. Zamanında IŞİD'i yaratan, ona silah satan, onu destekleyen herkes şimdi bu bela ile yüzleşiyor. Devletlerin stratejileri masum insanların ölümüne sebep oluyor.
Şu anda saat 10 olmak üzere. Gün yeni başladı. Ben bu saldırıyı öğreneli yaklaşık 3 saat oldu. Bu 3 saat içerisinde sosyl medyada yapılan yorumları okuma fırsatı buldum. Her terör saldırısında olduğu gibi, yine terörü lanetleyenler olduğu kadar, öfkesini farklı yerlere yönlendirenler de var.
* Teröre lanet olsun ama profil fotoğrafını Fransız bayrağı yapanları Allah'a havale ediyorum * Al sana Müslümanlık * Onlar bizdeki terör için bu kadar üzülüyor mudur acaba? * Beter olsunlar * Terör saldırısı falan değildi, kamyonun freni patlamış
Bunlar gibi onlarca yorum var.
Şimdi ben yine bir yorum yapacağım ve pek çok insan kendi algısına göre yorumlayacak her zamanki gibi.
Kötülük hızla hakim olmaya başladı yaşama. Çevrenizdeki kötülükten bahsetmiyorum. Bizzat aynada gördüğünüz suretin içerisindeki kötülükten bahsediyorum bugün. IŞİD bir elemanını kamyona koyuyor ve yüzlerce insanı katlediyor. Sen üzülenlerin acısını görmezden geliyorsun, ölenlerin milliyetini, dinini sorguluyorsun, üzülenlerin verdiği tepkiyi kendi dünya görüşüne göre küçümsüyor ya da yeriyorsun...
Kötülük kötülüktür. Az kötü ya da çok kötü yoktur. Hepsi aynı merkezden beslenir ve bugün size masum gibi gelen kötü düşünce, kötü söz, kötü tavır, yarın çok daha ileri boyutlara varabilir.
Onlarca insan öldü dün Nice'te. Bir kaç gün önce İstanbul'da... Aylar önce Ankara'da, Brüksel'de... Yıllar önce Amerika'da...
Ölen her bir insanın kendi hikayesi, kendi ailesi, kendi sevenleri vardı. Sadece onlar ölmedi, onlarla birlikte dokundukları herkes artık başka bir hayat yaşıyor. Kimi sadece nefes alıp vermekten ibaret yaşıyor hayatı, kimi korkularıyla, kimi öfkesiyle... Patlatılan her bomba, sıkılaN her kurşun sizin de içinizdeki kötüyü besliyor ve farkında değilsiniz.
Bırakın isteyen Fransız bayrağı yapsın profilini. Size saçma mı geliyor, siz yapmayın. Siz de tepki gösterin. Ancak tepkinizi profi fotoğrafına değil, o ölümlere sebep olanlara yöneltin. Ölenler Hristiyan mı? Ateist mi? Fransız, İtalyan, Alman, Amerikalı, Japon veya Arap mı? Önemsemeyin. Hepsi insan çünkü. Birinin oğlu, birinin kızı, birinin karısı, birinin kocası, birinin yeğeni, birinin sevgilisi, birinin kaderi, birinin dünyası, her şeyi... Artık yoklar.
Hepimiz doğduğumuzda çırılçıplağız. Hepimiz aynı dilde döküyoruz ilk gözyaşımızı. Hepimiz sadece insan olarak doğuyoruz. Sonradan üzerimize giyidiriliyor Müslümanlık, Hristiyanlık, Yahudilik, Türklük, Almanlık veya Fransızlık... Bir isim koyuyorlar size, sizden habersiz. Ne doğumunuz soruluyor size, ne dininiz, ne milliyetiniz. Bunlardan sorumlu değilsiniz ancak sonra yaptığınız tüm seçimlerden sorumlusunuz.
Dün bizim canımız yandı.
Bugün Fransa'nın canı yanıyor.
Yarın kim bilir kimlerin canı yanacak.
Patlayan bombaların, etrafa sıkılan mermilerin içinizdeki kötülüğü beslemesine izin vermeyin.
Devletler politikalarını yaparken, halklarının korkularını, içlerindeki kötülükleri beslemek üzerine inşa ederler her şeyi. Çünkü korkan ve öfkelenmiş insanları yönetmek kolaydır. Bu tuzağa düşmeyin.
Bu sabah, profil fotoğraflarına, dinlere, milliyetlere ya da kadın - erkek ayrımcılığına yöneltmeyin öfkenizi, lütfen. Bu sabah içinizdeki kötüyü değil, vicdanı, şefkati, iyiliği beslemeye çalışın.
İnsanlar ölüyor.
İnsanlık ölüyor.
Kimisi kamyon sürüyor insanlığın üzerine, kimisi masum sandığı öfkesini...
Uyanın.