top of page

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA BEN DE TARİHİ BİR ÇEŞME YAPACAĞIM BİZİM APARTMANIN ÖNÜNE... ÇOK ACAİP TARİHİ OLACAK


Ne gün ama... Daha doğrusu, ne haftaydı ama...

Hangi birinden başlayayım ki?

Cihangir'deki saldırıdan mı? Erdoğan'ın inşa etmeyi kafasına koyduğu tarihi (!) eserden mi? Fatih Terim'in kızına sosyal medyadan sarf edilen sözler mi? LGBTİ'nin yürüyüşü ve Alperenlerin açıklaması mı?

Ramazan ayı..

Müslümanlar için hoşgörünün, düşenin halinden anlamanın, ibadetin ve maneviyatın tavan yaptığı bir ay.. Daha doğrusu öyle olduğunu kabul edip, öyle olduğunu dile getiriyoruz değil mi?

Her konuda olduğu gibi, bu konuda da tanımları kendimize göre yorumlayan bir milletiz. Hoşgörü dendiğinde mesela; oruç tutan bir mümin, kendisine hoşgörü gösterilmesi gerektiğini düşünüyor sadece. Çünkü hoşgörü verilen değil, alınan bir şey ona göre. O yemek yemiyorsa kimse yemeyecek, o su içmiyorsa kimse su içmeyecek. Lakin, kendisi yemek yiyen, içki içen birini görünce, mazallah! O mekan dağıtılacak, güçlü olan güçsüzü ezecek. İftar vaktinde de dualarla oruç açılacak. Allah'a avuç açılıp dular edilecek. Bir Müslüman'a yaraşır bir hayat yaşandığı için şükredilecek.

Sonra mesela bu ülkede herkes doktordur, herkes mimardır, herkes sanatçıdır, herkes teknik direktördür. Herkes herşeyin en iyisini bilir de, neden biz hala az gelişmiş bir toplumuz bilinmez.

Milli Takım rezil bir futboldan sonra İspanya'ya yenildi.

Sosyal medyaya bakıyorum. Eleştiriler şu şekilde;

* Fatih Terim'e niye bu kadar para veriliyor? * Arda reklam filminde koşsun. * Milli takım kampında kavga, dedikodu. * Fatih Terim kısa paça pantalon giyeceğine doğru düzgün takım yapsın. * Fatih Terim artist. * Fatih Terim'in egosu, burnu büyüklüğü vs...

Kimse takımın oynadığı toptan bahsetmiyor, topçuların, teknik direktörün karakteri, giydiği kıyafetler, kazandığı paralar, oynadığı reklamlar eleştiriliyor. Çünkü milletçe kompleksliyiz. Bizim gibi düşünmeyen herkes düşman, zengin olan herkes şımarık, parayı bizim gibi harcamayan herkes artist. En iyisini her şekilde biz biliriz.

Ve hepsinden önemlisi, Fatih Terim'in çocuk bekleyen kızına sarf edilen sözler, sadece cahil olduğumuzun değil, artık kalpsiz olduğumuzun, vicdanımızı tamamen yitirdiğimizin, acıma duygumuzu, şefkatimizi tükettiğimizin, kısaca insanlığımızı piç ettiğimizin göstergesidir.

Adam plakçı işletiyor. Adam Koreli. Mekanı basıp Koreliyi dövüyorlar, Ramazan'da içki içtiği için. Sonra serbest bırakılıyorlar. Adam mafya. Daha önce içeri girip çıkmışlığı var bir iş adamına işkence etmekten. Aleni şekilde Devlet'i uyarıyor, bu yürüyüşü engelleyin bizi yormayın diyor. Biz gerekeni yaparız, söylemedi demeyin diyor. Valilik son derece yasal bir yürüyüşü yasaklıyor. Neden? Güvenliği sağlayamayacakları için. Milli Takım yeniliyor. İspanyollar, bizim taraftarımızın yuhaladığı kaptanımıza sahip çıkıp lehine tezahürat yapıyor. Milli takım yeniliyor. Adam Buse Terim'e "inşallah bebeğin ölür, sen de ölürsün" diye mesaj atıyor. Böylece bir sonraki maçta Çek Cumhuriyetini dağıtacağımız kesin!

Artık herkesin insanlıktan çıktığı, mafya raconunun el üzerinde tutulduğu, asarım keserim diyenlere "eyvallah abi" denilen ülkemizde, sanki başka sıkıntı yokmuş gibi, her şey yolunda, süt liman bir ülkeymişiz gibi, muhterem Cumhurbaşkanımız, Gezi'yi kaşımaya başlıyor. Cesur olacağız, oraya tarihi binayı dikeceğiz diyor.

Zannedersin ki, Sultanahmet'i temelinden söküp getirecek Taksim'e, Gezi Parkı'na dikecek.

Hayır, sıfırdan bina yapacak, ona da "tarihi bina" diyecek. Peki bu adam o binanın tarihi bir yapı olmayacağını bimiyor mu? Adı gibi biliyor hem de. Lakin bu cümleyi sana bana kurmuyor ki... Şov yapıyor, dikkat dağıtıyor, PR yapıyor günümüzün popüler tabiriyle... Çünkü ne dese inanan, ne dese sorgulamadan dinleyen bir topluluğa hitap ediyor.

En kötüsü, artık seni beni adamdan saymıyor. Sürekli bir "70 milyon arkamda" cümlesi dilinde. Lakin o 70 milyonda sen yoksun, ben yokum, biz yokuz. 3 milyon insana 70 milyon muamelesi yapıp, o 3 milyonun keyfiyle bu ülkeyi yönetiyor. 3 milyon ne derse o olsun, buna da milletin iradesi densin istiyor.

Bir haber çıktı geçen gün gazetede. Erdoğan iç savaş istiyor diye. İlk okuduğumda "yuh artık! o kadar da değil!" demiştim.

Dünkü açıklamasıyla iç savaşı zerre kadar umursamayacağını, gerekirse bu ateşi harlayacağını, cesur olmak ile kast ettiği şeyin ne kadar tehlikeli olduğunu anlamış oldum. Bir de ne kadar saf bir adam olduğumu hala...

Kendi bilir. Amacı bu şekilde konuşarak bizleri sindirmek, korkutmaksa... Ben ne dersem o olacak dayatmasıysa... 3 milyonu bize 70 milyon diye kakalamaksa... Milli irade dediği şey aynada gördüğü suretten fazlası değilse...

Bizim için de "söz konusu vatansa, gerisi teferruattır".

Bu böyle biline...


Tanıtılan Yazılar
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page