Kamer Genç
2016'nın biraz acelesi var sanırım... Giden gidene. Ne oluyor anlamadım. 2017 de süre mi bitiyor nedir?
Kamer Genç de gitti. Haberi duyduğumdan beri gözümün önünde sürekli Emine Erdoğan'ın konuşma yaptığı sırada içeri dalıp "hangi sıfatla konuşuyor bu kadın burada??" diye bağırdığı hali geliyor Genç'in. O böyle bir adamdı. Kibar değildi. Küstah, hatta terbiyesiz, içi dışı bir, bol gaflı, asabi fakat olduğu gibi bir adamdı. Bugünkü meclise fazlaydı yani. Doku uyuşmazlığı vardı.
Mecliste, vatanı için çalışmak gayesiyle yırtınan o kıymetli milletvekilleri emeklilik ve maaş savaşı verirken, bu adam maaşının tek kuruşuna dokunmadan direkt ihtiyaç sahibi çocuklara harcıyordu okumaları için.
Kimseye eyvallahı olmadı.
Bu yüzden de elbette onun da arkasından sallayanı eksik olmayacak.
Nohut kadar beyni olanlar bugün Atatürk'ün arkasından dahi sallayıp akılları sıra millete ayar verirken, Musta Koç ile Kamer Genç de kim oluyor ki? Elbete onlar da paylarına düşeni alacaklar.
Çünkü boyun eğmeyenler, dik duranlar, omurgalılar, cesurlar en büyük kabusu bu güruhun. Kontrol edilemez, yönetilemez, biat etmez, eyvallahı olmaz admlar, kadınlar, yandaş tayfanın hoşuna gitmez. O yüzden de en çok onlara bok atarlar. Çamur at izi kalsın diye düşünürler. Milletin gözünde itibarlarını zedelerlerse çok daha kolay yıkacaklarını, böylece önlerinde hiç bir engel kalmayacağını düşünürler.
Tam burada bir fıkra aklıma geldi;
"Temel ile Dursun çocukluk arkadaşıdır ve yıllar sonra bir gün yolları İstanbul'da kesişir. Dursun der ki 'Ya Temel, yıllar oldu, görüşmedik. Bak sen ne kadar zengin bir adam oldun, ne güzel. Ben bir türlü dikiş tutturamadım... Konuşacak çok şey birikti, akşam yemeğine bizim fakirhaneye gelirsen seni ağırlamaktan mutluluk duyarım, hem yılları yad ederiz...'
'Elbette' demiş Temel de. 'Çok da memnun olurum, akşam sendeyim'.
Akşam olmuş, Temel Dursun un gecekondusuna gitmiş. Gerçekten de tek göz bir gecekonduda, ortada 2 döşek, kenarda bir buzdolabı ve karşı duvarında da derme çatma bir soba varmış.Dursun ise 2 karısıyla karşılamış Temel'i. Yer sofrasında hem yiyorlar hem de Temel'in getirdiği rakıyı içiyorlarmış. Derken saat geç olmuş ve Dursun Temel'e 'Biraderim, sen şu buzdolabının oradaki döşeğe geç yat, ben de benim karılarla diğer döşekteyim bu gece. Sabah güzelce kahvaltı ederiz seni yolcularız' demiş. Herkes yatmış.
Tam o sırada Dursun'un karılarında biri dürtmüş Dursun'u; "hadi bey, canım çekti seni!".. Dursun şaşırmış, 'yahu kadın, görmüyor musun? Temel dibimizde, nasıl yapacağız??'.. 'Ben anlamam' demiş karısı. Dursun da mecbur tabi... 'Tamam kadın, sessizce kalk şu buzdolabının kapısını yavaşça aç, ışığı Temel'e vurur, bak bakalım uyumuş mu?' Kadın kalkmış, buzdolabını açıp Temel'e bakmış, Temel derin uykuda. Gitmiş Dursun un yanına. Bunlar işi pişirmişler. Tam bittiği sırada bu sefer öbür karısı dürtmüş Dursun'u. 'Benim de canım çekti adam!' demiş. 'Haydaaa, bu geceyi mi buldunuz ikiniz de' demiş Dursun ama çare yok, evde hır çıkmasını istemez. 'Kalk sen de şu buzdolabını açıp bir bak bakalım Temel uyanmış mı??' demiş karısına. O kadın da kalkıp dolabı açmış, bakmış Temel uyuyor hala. İlişmiş Dursun' un yanına. İşi pişirmişler elbette.
Sabah olmuş. Kalhvaltıya oturmuşlar. Dursun sormuş Temel'e; 'Güzel uyudun mu birader? Senin evin kadar rahat değildir ama idare etmiştir inşallah'. Temel gülümsemiş; 'Gayet iyi uyudum valla. Yıllar olmuş yer döşeğinde yatmayalı ama gece midem acaip yandı... Yediklerimizden heralde' diye cevap vermiş... Dursun da 'Yahu Temel, buzdolabında buz gibi su vardı, keşke alıp içseydin, iyi gelirdi be kardeşim" demiş.
Temel dik dik bakmış Dursun'un suratına, sonra kulağına eğilip fısıldamış;
'Ulan Dursun, buzdolabını her açanı s..tiğini gördükten sonra o dolabı açacak halim mi kaldı??' "
Şimdi bu yandaşların en büyük korkusuydu dolayısıyla Kamer Genç... Bir gün onların da evine gider de çiçekleri sular falan diye... Ne de olsa çiçek suladığı evde ne yaptığı malum...
Ruhun şad olsun Kamer Genç... Tek başına bir partiydin sen herkesin dediği gibi. Yolun ışık, mekanın cennet olsun. Bu aralar kalabalık gidiyorsunuz öte tarafa, hepsine çok selam benden...