Ezber
Seçim sonuçları açıklanmaya başladığından beri yapılan yorumlar, paylaşımlar ve atılan mesajlara bakıyorum. Hep bir ezber söz konusu sanki.
"Bu ülke bitmiştir. Gidecek ülke arayalım."
"An itibariyle yiyip içip, gezmeye bakarım sadece, ne olacaksa olsun, müstahak bu millet."
"Gerizekalılar. Beyinsizler!"
"Çok endişeliyim. Kızım için korkuyorum, yarınlar için korkuyorum."
Yukarıdaki yorumları yapan veya mesaj atan insanların çoğunun profil fotoğrafında Atatürk resmi var. Korkarım bu durumda kimse Atatürk'ü anlamamış demektir. Milli mücadele yıllarında Anadolu haritasını elinize alıp bir bakın lütfen. Sevr Antlaşması ile nasıl bir toprak paylaşımı yapılmış? O dönemde Mustafa Kemal ve arkadaşları nasıl bir ekonomi, nasıl bir ülke ve nasıl bir toplum ile bu mücadeleyi vermiş? O'nun için de "buraya kadarmış, yeter" demek en kolayı olurdu muhtemelen. Dememiş ama. Şimdi de methiyeler düzüyoruz arkasından. Helal olsun Atatürk'e diyoruz, profil fotoğrafı yapıyoruz, böğürerek destan şiirleri okuyoruz, Atatürk imzalı dövmeler yaptırıyoruz ama bir yenilgi alınca kepenk kapatıyoruz. Bu ezberden vazgeçin önce.
Bir diğer kesim, bir diğer ezber yorumları yapıyor;
"Ne yani her seçim mağlubiyetinden sonra yok hile var, yok bu halk cahil... bir biz akıllıyız çünkü.."
Vallahi öyle. Kusura bakmayın. Halk cahil, evet. Onlar da ezber konuşuyor. Ekonomimiz süper, ülke çağ atladı, köprüler yollar yapılıyor, herkesin eşit okuma hakkı var falan... Tarımı bitmiş bir ülkeyiz, borç batağındaki bir ülkeyiz, etrafındaki herkesle kavgalı bir ülkeyiz, gençleri, çocukları sokaklarda polis şiddetiyle öldürülen ve bunun hesabını sormayan bir ülkeyiz, yolsuzluk cenneti bir ülkeyiz, hukukun guguk olduğu bir ülkeyiz. E şimdi buna rağmen bu adamlar baş tacı ediliyorsa, cehalet değil de nedir bu? Sadece 5 ayda 4,5 milyon fazla oyu, sadece 3 saatte sayılan 47 milyon oyu bana izah edebilirse birileri, "tamam, hile yokmuş" derim.
Lakin mesele bunlar değil.
Endişelenelim, evet. Hatta çok endişelenelim ama bunu bir fırsat olarak düşünelim. Karşımızda son derece sistemli, son derece çalışkan, son derece inanmış, son derece adanmış ve son derece biat etmiş bir yapı var. Bu yapı ile Atatürk dövmesi yaptırarak mücadele edemezsiniz. İstiklal marşını böğürerek, Atam izindeyiz diyerek mücadele edemezsiniz. Atatürk İlkeleri 2 türlü. Temel ilkeleri herkes ezbere sayar. Bir de bütünleyici ilkeler var. Biz tüm bu ilkeler doğrultusunda çalışmaya, evlat yetiştirmeye devam edeceğiz.
Hepsinden önemlisi,
Herkesle aynı fikirde olmayabiliriz, herkesi kendimizle eş görmeyebiliriz, herkesi sevmeyebiliriz. Ancak herkesi dinlemek zorundayız. Yine ezber yorumlar alıyorum; "niye cevap veriyorsun, bırak şu gerizekalıları.. laf anlatılmaz bunlara...". Hayır, ben dinlemeye, cevap vermeye devam edeceğim. fikir tartışması seviyesinde kaldığı sürece herkes dilediği her yorumu yazabilir, dilediği her eleştiriyi yapabilir bu sayfada. Küfür içeren mesajları anında silerim. Onun dışında herkes dilediğini yazmalı ki bir iletişim olsun. Karşımızdakileri dinlemeden, sebeplerini anlamadan onları nasıl ikna etmeyi düşünebilirsiniz ki??
Çok çalışmamız lazım. Ezberden vazgeçmemiz lazım. Sadece eleştiri değil, çözüm üretmemiz lazım. Yaşadığımız şartlardan şikayetçiysek elimizi taşın altına koymamız lazım. Kılıçdaroğlu gitmiyorsa, göndermemiz lazım. Bahçeli hala "başardık" diyorsa, karşısına onu gönderecek birini çıkarmamız lazım. Bu halk biat etmek istiyorsa, önlerine biat edecekleri başka birini çıkarmak lazım.
Bunların hiç birini yapamıyorsak, bol keseden sallamanın alemi yok. Ülkeyi terk etmek isteyenler bir an evvel terk etsin lütfen. Umutsuzluğa kapılanlar da 2 lokma içlerinde yaşasınlar umutsuzluğu.
Hile hurda ile veya hakkıyla... Halk bir seçim yaptı. Aristo ile Eflatun'un bir bildiği vardı ki, yerden yere vurmuşlar "demokrasi" yi. Ancak şu anki gerçeğimiz budur. Kimseye küfretmeden, gerçekten birlik olmak istiyorsak herkesi dinleyerek, herkesi anlamaya çalışarak başlayacağız işe. Sonra da çok ama çok çalışacağız. Yorulanlar olacak. Ellerinden tutup kaldıracağız. Lakin vazgeçmeyeceğiz. Bu ülke CHP ye, bu ülke MHP ye muhtaç değil. Onlar başaramıyorsa, başaracak birilerini bulup çıkartacağız.
Günü gelir çarh düzüne çevrilir, günü gelir hesabınız görülür. Günü gelir sualiniz sorulur : Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
NAZIM HİKMET