Sünnet Koltuğu
"Kaçak Saray kadar başınıza taş düşsün! Cumhurbaşkanlığı makamının bu tür şeylerle yıpratılması mümkün olabilir mi? Hepsi 'gelmeyiz' diyorlardı en başta. Kuzu kuzu geleceksiniz"
Yine bombalamışsın Usta... Danıştay kararları ortada ne Kaçak sarayı demişsin.
Demişsin de, benim bildiğim Danıştay zaten SİT alanlarına kamu binalarının yapılmasına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Hangi karardan bahsediyorsun?
Hiç uzatmayalım. Onca danışmanın, onca sözcün var. Çıksınlar, desinler ki, "Bu bina şu şu şu sebeplerden ötürü kaçak değildir. Şu yetki ile, şu sebeplerle yapılmıştır. İspatı da şu şu şu belgelerdir".
Bu kadar basit... Velhasıl, sadece bağırıyor çağırıyorsun. Bir de sokak ağzın var beni benden alan, "kuzu kuzu gelecekler" falan... Bu yüzden bayılıyor o yüzde 40 sana.
Hepsinin kahramanısın, önüne gelene ayar çekiyorsun... İnsanların garezi olan, kıskandığı, nefret ettiği, imrendiği kimler varsa fırça kayıyorsun. İçleri gidiyor hepsinin. Çünkü usta, senin yerinde olmak istiyorlar. Seni kendilerinin yerine koyuyorlar. O ayarı seninle birlikte onlar da veriyorlar kendilerince.
İddia ediyorum, bir imkan olsa, bilimsel bir araştırma yapılsa, bu yüzde 40 ın yüzde yüzü, fırsat bulsa kaçak evde oturur, milyon dolarları götürür, güçsüzü ezer, sırf kendini değil, ailesini ve çevresini de zengin eder, imkanları ve gücü kendi lehine kullanır, kanunları kendi istediği gibi yorumlar o gücü olsa elinde... İstisnasız her biri yapar bunları usta... İşte bu yüzden ilahsın sen onlar için. Yalan söylemen, hukuku kendine göre kullanman, gariban çiftçiye "ananı da al git" demen, 15 yaşındaki evladı polis tarafından öldürülmüş anayı yuhalatman bu yüzden sadece bize ağır geliyor.
Kim o yüzde 40 biliyor musun usta?
Yan daireye taşınan gençlere kapı deliğinden bakıp dikizleyen, gencecik kızlarla gencecik erkekleri görüp, kendisinin asla yapamayacağı şeyleri yaptıklarını hayal eden bu gençlere ifrit olanlar. İşyerinde mavi yakalı olarak çalışırken kendisini ezen beyaz yakalı yüzünden, bir gün beyaz yakalı olunca tüm mavi yakalıları ezen, hırsını böyle alanlar. Bankada bol sıfırlı hesapları yöneten, en ufak açığı bulunca üçer beşer o hesaplardan minik bir servet sahibi olanlar. Çocukken mahallede büyüklerinden dayak yiyen, büyüyünce hırsını küçükleri döverek alanlar. Komşu Ayşe teyzenin mini etek giyen kızına ağzı sulanarak bakan, kedi ulaşamadığı ciğere mundar der hesabı, kızı annesine şikayet edenler... Sırf kendi aşık olduğu kızla evlendi diye suçsuz bir adamı binbir iftira ile polise şikayet edip yalancı şahitlik yapanlar...
Bana çok kızan olacaktır bu yazdıklarımdan sonra. Lakin gayet somut ve rasyonel olabilirim. 13 yıllık iktidar zamanında kadın cinayetlerine, hukukun geldiği noktaya, suçsuz yere hapislerde çürüyen insanların sayısına, sahte delillere, polislerin öldürdüğü onlarca gence, sonradan zengin olan görgüsüz onlarca müteahhide, hükümetin yaptığı akıl almaz örtülü ödenek ve kamu harcamasına, yandaş medya yalakalarına, yalanlara, iftiralara, din tacirlerine bir göz atarız beraber...
İşte sırf bu yüzden beyhudedir çabamız. Biz istediğimiz kadar senin yanlışlarını anlatalım o yüzde 40 a. Fark etmez. Onlar için bunlar sadece küçük birer detay.
Sana söylüyorum kardeşim; yöntem bu değil. Hiç uğraşma. Anlatamayacaksın çünkü. Anlatsan da anlamayacaklar çünkü...
Fakir fukara edebiyatı ile, bayrak edebiyatı ile, vatan millet edebiyatı ile olmayacak bu iş. Gideceksin oyunu kullanacaksın 1.Kasım'da. Etrafında kim varsa cehennem zebanisi gibi dikileceksin başına, oyunu kullanması için. Allah'ın günü yüzde 40 yüzde 40 dediğin o güruh, seçimlerde oy kullanmayan 5 milyon kişi yüzünden "yüzde 40" güzel kardeşim. Karşında o kadar da kalabalık bir topluluk yok aslında. Organizeler evet... Adanmışlar evet... İnanıyorlar evet. Lakin asla yüzde 40 değiller, inan bana... Çoğunluk bile değiller. Demokrasinin ve aritmetiğin bir fotoğrafı bu sadece. O yüzden yırtıyorum kıçımı "uyanık ol, akıllı ol, mal olma" diye. Ben böyle deyince de kızıyorsun, anlamıyorum ki...
Ve Usta... Yani söylemeden geçemeyeceğim;
Dün seni o altın varaklı garip koltukta görünce, göğsünün üzerinde şöyle omuzdan kalça bölgene doğru çaprazlamasına uzanan bir "maşallah" yazısı aramadı değil gözlerim. Merkel de altın takacak herhalde dedim...
Allah iyiliğini versin e mi?...